“Çerkeslerin anavatana nakilleri için ne anavatanda ne de Türkiye’de bir organizasyon bulunmamaktadır”

0
1975

Suriye’deki “iç savaş” yani aslında “vekâlet savaşı”, önemli bir göç hareketliliği yaşanmasının nedeni oldu. Kafkasya’dan 19. yy’da sürgün edilen Çerkesler dönemin Osmanlı İmparatorluğu topraklarına yerleştirilmişti. 1864 sürgünü sırasında Rumeli’ye (Balkanlar) gönderilenler 93 Harbi (1877-78) sonrası tekrar sürgün edilmiş, bir kesimi Suriye topraklarına yerleştirilmişti. 1967’deki “6 Gün Savaşı” sonrası Golan Tepeleri’ndeki Çerkesler bir kez daha yer değiştirmek zorunda kalmış, Şam çevresine yerleşenler dışında kalanlar ABD’de New Jersey’e, uzak bir diyara yelken açmıştı. Sonra da 2011 yılında başlayan Suriye savaşı ile yeni bir yer değiştirme yaşadı Çerkesler. 

Türkiye’ye gelenlerin bir kesimi Göksun çevresine yerleşmişti. Şubat 2023’te yaşanan deprem sonrası Adige Dil Derneği (ADDER) orada yaşayan Çerkesleri Konya Ilgın İhsaniye’ye (köy idi, mahalle oldu) yerleştirmişti. Orada ADDER’in girişimleri ile kültür merkezi inşa edilmişti. 

Konuyla ilgili ADDER kurucularından Ahmet Cevat Benk ile çevrimiçi söyleşi yaptık.


-ADDER olarak İhsaniye’de kurduğunuz kültür merkezinin kuruluş hikâyesini okuyucularımıza kısaca hatırlatarak başlasak… 

-Kültür merkezini, Adige Dil Derneği’nin kuruluş amacıyla da doğru orantılı olarak Adige dili üzerinde çalışmalar yapmak, Türkiye, anavatan ve diğer diaspora ülkelerinde yaşayan Çerkes çocuklarına yaz aylarında yaz kursu açmak üzere planladık. Köyü seçmemizin nedeni köyde genel olarak dilin konuşuluyor olmasıydı. Kısaca merkezde dil öğrenen çocuklar sokağa çıktıklarında yine o dile maruz kalacaklardı.  

Proje 2016 yılı mayıs ayında başladı. Dil Derneği olarak projeyi yurtiçi ve yurtdışında yaşayan Çerkeslere anlattık. Olumlu dönüşler aldık. Yardım kampanyası başlattık. Hem yurtiçinde hem yurtdışında… 50.-TL ile 72.000.-TL arasında değişen bağışlar yapıldı. Toplam yardımlar bina yapımı için 156.000.-TL oldu. Binanın kurulacağı 4.000 m² alan Konya Büyükşehir Belediyesi’nden satın alındı. Arsa üzerine toplamı 907 m² olan bir bina yapıldı.  

Bina çok amaçlı olarak projelendirildi. Toplam 21 apart odada 67 yatak, 3 adet sınıf, 2 adet kiler depo, ısı merkezi, teras kafe, çok fonksiyonlu salon, 5 adet umumi tuvalet, yemekhane, müze koridor olmak üzere toplam 38 bölüm oluşturuldu. Her apart odada bir adet duşakabin ve tuvalet bulunmaktadır. Binanın kaba inşaatı bittikten sonra Konya Büyükşehir Belediyesi’nden yardım talep edildi, belediye meclisi talebimizi kabul etti. Belediye ile ADDER arasında bir protokol düzenlendi. Protokole “Konya ve Ilgın bölgesinde yaşayan Çerkes vatandaşların dillerini, kültürlerini yaşatabilmeleri, Kafkasya ve diğer ülkelerden gelen Çerkeslerin konaklayabilmesi için kaba inşaatı ADDER tarafından bitirilmiş binanın inşaatını tamamlamak üzere” ibaresi düşüldü. Bir bölümü Belediye Kültür Hizmetleri’nin yardımıyla, kalan bölümü dernek başkanı Ali İhsan Tarı’nın direkt katkılarıyla tamamlanmıştır.  

Odaların teşrifatı ise imece usulü ile yapılmıştır. Bir arkadaşımızı bu işle ilgili görevlendirdik. O arkadaşımız her bir odanın yatak, perde, dolaplar vb. maliyetini çıkardı. Ayrıca sanayi tipi çamaşır ve bulaşık makineleri, mutfak eşyası vb. ihtiyaçlarını belirledi. Görevli arkadaşımız döşenecek odalar için belirlediği ihtiyaç listesi ve fiyatı ilan etti. Katkı yapacak kişinin ad-soyad ve Çerkesçe sülale adının odanın kapısının yan tarafına tabela olarak asılacağını beyan etti. Bu yöntemle tüm odalar döşendi. Bazı hemşerilerimiz makineleri aldı.  

Faaliyet olarak ise, kurulduğu günden bugüne toplam üç uluslararası toplantı yapıldı. İsrail, New Jersey, Adigey, Kabardey-Balkar, Karaçay-Çerkes gibi yerlerden de gelen katılımcıların olduğu, zaman zaman sayıları 250-300’ü bulan toplantılar yapıldı. Bu konukların 67’sini merkezimizde konaklatırken, kalan kısmını hemen yakınlardaki öğretmenevi ve termal otellerde konuk ettik. Günlük yemekleri ise tesiste verdik. Ayrıca pandemi dönemi hariç bu yıl dahil toplam 4 yıl 5-18 yaş arası çocuklar için 20 günlük yaz kampları yaptık. Bu yaz kamplarında bazen yüzme, müzik, folklor ve Adıgabze dersleri verdik.  

Yine merkezde her yaz çevre ilçe ya da köylerde yaşayan ya da şehre göç etmiş Çerkesler düğünler yapmaktadırlar. Her yıl birkaç düğün olmaktadır. Düğün gecesi düğün sahibi bedeli mukabilinde konuklarını merkezimizde ağırlamaktadır. Gerek kamp gerekse düğünler için bir bedel belirledik. Aldığımız bu bedellerle tesisin giderlerini karşılayıp sürdürülebilirliğini sağlıyoruz.  

-Depremzede Suriye Çerkesleri ile irtibat nasıl kuruldu, sonrasında neler oldu, İhsaniye’ye yerleşimleri, yerleşim sonrası yaşamları… 

-Depremin olduğu sabah yönetim olarak hemen WhatsApp üzerinden grup toplantısı yaptık. Toplantı sonrası aldığımız kararlar gereği KAFFED* ve ÇERFED** başkanlarını aradık. Hangi konularda işbirliği yapabileceğimizi istişare ettik. Biz ADDER olarak zorunluluk durumunda 100 depremzedeyi binamızda barındırabileceğimizi beyan ettik. Bunun için sınıfları da yatakhaneye çevirebileceğimizi belirttik. WhatsApp grubu oluşturduk. Tesisi depremzedelere açmak için yiyecek, yakıt vb. tedarikleri yapmaya başladık. Yönetim kurulumuz iki otobüsü Maraş ve Hatay bölgesine yönlendirdi. Gece saat 12’ye kadar Maraş’ta depremzedeler toplandı, Ankara’ya sevk edildi. Bir kısmı akrabalarının yanına, bir kısmı ise Hacımuratlı Köyü’ndeki Nart Sitesi’ne yerleştirildi.  

Bölgedeki aktivistlerle sürekli iletişim halinde olduk. Yereldeki dernek yöneticileri tarafından, bölgedeki Çerkeslerin genel olarak akrabalarının yanlarına yerleştirildiği ancak Suriyeli Çerkeslerin ortada kaldığı belirtildi. Biz de onların bize gönderilmesini söyledik. Otobüslerimiz Ankara’daydı, ÇERFED kendi otobüsleri ile Suriyeli Çerkesleri taşıyabileceklerini belirtti. 80 civarında Suriyeli Çerkes tesisimize getirildi. Nakil, depremin olduğu günün gecesinde gerçekleştirildi. Geldiklerinde perişan vaziyette olan depremzedelerin giyim eşyaları aynı anda yöre insanları tarafından karşılandı. 

Zaman içinde hemşerilerimiz yoğun destek verdiler ve depremzedeler 100 gün tesisimizde kaldılar. Başta başkan olmak üzere aynı zamanda yönetim kurulu üyemiz olan köy muhtarı Arif Doğ’un da olduğu tüm yönetim kurulu üyelerimizin dayanışması ile gıda ve yakıt tedarikleri sağlandı. Günlük kaloriferler yakıldı, yemekler yapıldı. Çocuklar için kreş açıldı, 6-18 yaş için Adıgabze kursları açıldı. Okullar açıldığında ise okul çağındaki öğrenciler servisle Ilgın ilçesindeki okullara gönderildiler. 

-Anavatana dönüş hakkını kullanma talebi nasıl geldi? 

-Dönüş talebi olmadı. Biz depremzedelere önerdik. Türkiye’de mağdur olmak yerine anavatanlarına dönmelerinin doğru olacağını anlattık kendilerine. İtiraz etmediler. “Olabilir” dediler… Depremzedelerin Türkiye’de vatandaş olmamaları ve belli işlerinin olmaması nedeniyle anavatana gönderilmeleri için girişimlerde bulunmaya karar verdik. Her bir depremzede ile ilgili dosyalar hazırladık. Bu dosyaları Adigey Cumhuriyeti’nde yaşayan, Türkiye’den giden hemşerilerimizin yanı sıra yurtdışında yaşayan Çerkeslerden sorumlu kamu görevlilerine de sunduk. Olumlu görüş bildirilmedi. Bunun üzerine 26 Ağustos’ta her bir depremzede için ayrı ayrı dosya ve dilekçe düzenleyerek birer nüshasını Rusya Federasyonu Ankara Konsolosluğu’na gönderdik. Ayrıca başvuruları dijital olarak da yaptık. Şu ana kadar herhangi bir dönüş olmadı ama biz dernek olarak konunun takipçisiyiz.  

  

-Bütün bu gelişmelere yönelik yorumunuz…  

-İşin gerçeği şu; bütün Suriye Çerkeslerinin anavatana dönmeleri en doğru olan. Anavatanın, Suriye Çerkeslerine Türkiye’den kat kat daha fazla olanak sağlayacağını düşünüyoruz. Hatta biliyoruz. Fakat Çerkeslerin anavatana nakilleri için ne anavatanda ne de Türkiye’de bir organizasyon bulunmamaktadır. Bu organizasyonlar için bütçe ve insan kaynağı gerekir. Maalesef her ikisi de yok.  

  

*Kafkas Dernekleri Federasyonu 

**Çerkes Dernekleri Federasyonu 

Önceki İçerik8. yılında 10 Ekim katliamı
Sonraki İçerik‘Artık istediğim gibi giyiniyorum’
Yaşar Güven
1958’de, Düzce Köprübaşı Ömer Efendi Köyü’nde doğdu. 1980 yılında İTÜ Gemi İnşaat ve Deniz Bilimleri Fakültesi’nden mezun oldu. Üyesi olduğu Gemi Mühendisleri Odası’nın (GMO) 50. yıl ve İstanbul Kafkas Kültür Derneği’nin (İKKD) 60. yıl Andaç çalışmalarının editörlüğünü yaptı. Her iki kurumun yönetim kurullarında görev aldı. Kurucusu olduğu firmada iş yaşamı devam ediyor. 2005 yılı aralık ayında yayın hayatına başlayan Jıneps gazetesinin kurulduğu tarihten itibaren yayın kurulu üyesi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz