Hiç büyümeyeceksin…
Uzaklarda saat farkının, zaman farkının olduğu bir yerde fark ediyorum bunu…
Hiç büyümeyeceğim…
Sebebini acısı çok taze olan bir arkadaşımla paylaştım, paylaşırken soldan iki damla, sağdan iki damla geldi…
Sebebini paylaştığım hep çocuk kalacak, harflerin yerlerini değiştirecek, sayılara yaptığı gibi harfleri toplayacak çıkaracak, cümle yapacak, eşitleyecek hepsini…
Ben üç noktaya koşacağım, içinden çıkamadığım durumlarda…
…
Bir kalkan olacak, bir önceki cümleye… Bir kapı olacak, bir sonraki cümleye…
…
Çoğaldıkça sevenler hatırlayacaklar, ismi geçenler, ismi geçmeyenler…
Yaşım gittiğim yerlere yetişir yetişmez bilmiyorum, tek istediğim, acımı görmesin, yaşamasın…
Ben büyümeyeceğim kesin ama onun bu acıyı görmesini istemiyorum…
Bu mektup postalanmadı, kapalı zarfla sayfaya gönderildi…
Pulu beş kuruş, ne kadar geç giderse o kadar iyi…
Kıtalar arası bir mektup, gidene kadar mevsim değişir…
Yaş alırım ama büyümem…
Hiç büyümeyeceğimi bilerek, alnımdan öpülmeyi bekleyeceğim…
…
Büyümeyeceğimin sebebini söylediğim, acısını paylaştığımın yüreğine düşen acısı bir yana, yolculuk iyi geldi bana…
Üç aydır nefes almıyormuşum, kendimi bilmiyormuşum…
Saati durdurmadan, zamana dokunmadan, büyümemek güzel değil…
Büyümeyeceğimi bilerek, yola devam…
02 Temmuz 2024
Buenos Aires, Montevideo yolundan…