Günah nedir, ayıp nedir? Toplumları hangisi şekillendirir?
Çerkes toplumunda “ayıp” kavramı, yalnızca bireysel bir “kusur” ifadesi değildir; toplumsal düzenin temelidir. Ayıp kavramının kökeni bu toplum için “xabze”ye dayanır. Xabze, Çerkesler için adeta bir yaşam felsefesidir; bireylerin hem birbirleriyle hem de toplumla kurduğu ilişkileri düzenleyen, yazılı olmayan bir hukuk ve ahlak sistemidir. Ayıp kavramı ise xabze’nin temelinde yer alır.
Xabze’ye göre kişinin ayıp sayılacak bir davranışta bulunması, yalnızca bireyi etkilemez. Birey tüm toplumdan, tüm toplum ise bireyden sorumludur. Toplum içinde ayıp kabul edilecek bir davranışta bulunan bireyin yalnızca kendi itibarı etkilenmez. Bahsi geçen bireyin ailesinin, soyunun ve köyünün onuru da etkilenir. Bu nedenle “ayıp” toplumsal baskı unsuru olmaktan çok, kolektif onur bilincini koruyan bir mekanizmadır.
Günah, Tanrı veya kutsal otoriteler tarafından belirlenir. Birey ile Tanrı arasındaki ilişkiyi ilgilendirir. Tamamıyla bireyin manevi sorumlulukları söz konusudur. Çerkes toplumunda ise ayıp, günahtan üstündür. Çünkü bir birey günah işlediğinde Tanrı affedebilir veya tövbe ile telafi edilebilir.
Ancak ayıp bir kez işlendiğinde, toplum hafızasında iz bırakır ve hem bireyin hem ailesinin onurunu etkiler. Xabze toplumun ahlakını ve kültürel kimliğini koruyan temel denge sistemidir.
Ayıp ve günahı karşılaştırırken gözünüz korkmasın; evet, Çerkes toplumunda ayıbın yeri oldukça büyük ama bunların yanı sıra toplumdan gizlenmeyen şeyler de ayıp sayılmaz. Mesela bazı toplumlarda gençlerin kızlı erkekli birlikte oturması, gezmesi sorun teşkil edip ayıp kabul edilirken Çerkeslerde durum tam tersidir. Toplum bunu biliyorsa, gizli saklılık yoksa bu durum ayıp karşılanmaz. Gençler bir araya gelip “zexes”ler, “ceug”lar yapabilir. Yani “toplumun bildiği şeyler de ayıp değildir”. Çerkes kültüründe kadın-erkek ilişkileri de bu temele göre inşa edilmiş olur.








