Adige Topluluklarının İsim Tahlilleri

0
758

Kimi Tarihçiler, Meotları MÖ 8. ve 7. yüzyıllardan itibaren ve en gelişmiş haliyle tarih sahnesinde olduklarını dile getirmektedirler. Ruslan Betrozov’da bu görüşü destekleyen tarihçilerden birisidir. Ne var ki MÖ 8. Ve 7. Yüzyıllarda en gelişmiş seviyesini yaşamış bir toplumun ise birde kuruluş ya da gençlik döneminin olması gerekmektedir. R. BETROZOW, “Böylece antik dönemin Proto – Çerkes nüfusu, MÖ 3. ve 2. bin yıllar Tunç Çağının taşıyıcısı olanlar doğrudan ardıllarıydılar” demektedir.
Yazılı kaynaklar sayesinde, MÖ 1. bin yıldan başlayarak Batı Kafkasya eskiçağ topluluklarının adları, bazı antik Roma ve Eski Yunan tarihçilerinin eserlerinde geçtiği bilinmektedir. Kimi antik kaynaklar, Pontus bölgesinden itibaren Kuzey Batı Kafkasya’da, Sarmatlar, Meotlar, Sindler, Kerketler, Toretler, Axeyler (Aheyler), Genioh, Zixler yaşadıkları bilinmektedir. Bu toplumların isimlerine bakıldığında muhtemeldir ki en azından bazıları yakıştırma isimler olma ihtimali vardır. Yani toplumsal özelliklerin isimleşmiş hali söz konusudur. Ancak bu tarz dil çözümlemelerine başvururken büyük ölçüde yararlandığımız Adigecenin tüm diyalektlerini göz ardı etmemek gerekmektedir. MÖ 1. bin yıllarında Kuzey Kafkasya’da yaşamış bu toplulukların isimlerinin tahlilini yapar bugünkü Adigelerle olan ilişkilerine delil teşkil edecek olan dil gerçeğinin önemini de bir kez vurgulamış olalım. Ayni zamanda arkeoloji, yaşam aletleri, savaş araçları, yazılı belgeler, mitolojik söylemler gibi dil – toplumlar ilişkisi vazgeçilmez bir bekgedir. O dönem Kuzey Kafkasyada yaşamış olan boyların ya da toplulukların sadece bazılarını tahlil edelim.
Kerket: Bu isminin к1эрк1эт/Ç’erç’et ya da к1эрк1эc/Ç’erç’ec, kelimesiyle aynı olduğu kuvvetle muhtemeldir. Adige dilinde Ч1ы: yer, к1э: yeni demektir. Ч1ык1э/ç’ık’e: acar, yeni yer demektir. Yani sürülmemiş ve sürülmesi de güç olan çimlik ve mera olan yerler için kullanılır. Kelimenin sonundaki c/s sesi ise bugün Kaberdey diyalektiğimizde kullanılan S ya da Ş sesidir. Bu ses de adeta, Türkçedeki –dır- ek fiilin karşılığıdır.HadeS, AspendoS, KyzikhoS, wuneS, woraS… Örneklerinde olduğu gibi… Burada Ч1ы kelimesi kendisinden sonra gelen sesle birleşirken, ы sesi, э sesine doğru evirilmektedir. к1эрк1эc/Ç’erç’ec: Yeni yer ve ya alt yer olarak tercüme etmek mümkündür.
Ahey (Axey): Bu kelimede de A artikeldir ve ünlenme sesidir. Xey, ise seçilmiş gurup anlamındadır. Bugün, hey’et dediğimiz kelimenin etimolojisi de budur: Xey. Öyleyse A xey için seçkinler ya da üstün toplum demek mümkündür. Adeta kavm-i necip gibi.
Генохъ/джэнохъ (Genoxh/cenoxh): Erkek (yiğit soylular) anlamına gelmektedir. Cen, bugün cenoloji ya da Şapsığ aksanında olduğu gibi GEN şeklinde okuyabileceğimiz kelimedir. Ayrıca farklı kaynaklarda da Hanoxhlar geçmektedir ki bunlar Kimmerlerin kurucusu dört büyük aileden biri olarak da kabul edilir. Hanoxh aynı zamanda Hazreti İdris’in esas adıdır. Hanoxh ve Abıde isimleri İbrahimî isimlerdir. Tevrat’ta da Enok şeklinde geçmektedir.
Zıx: Diğer bir Kuzey Kafkas topluluğun adı olan Zıh kelimesi, birlikte olanlar ya da güç birliği gibi bir anlamı taşımaktadır. Zı + xı şeklinde düşünmek de mümkündür. Bu durumda tek deniz (halkı) kast edilmiş olacaktır ki benim kanaatim birinci tezimdir. Cıgıt ve Zix toplumlarının aynı mı yoksa akraba mı oldukları konusunda bana kalırsa kesinlik söz konusu değildir.
Meot kelimesine gelince, kelimeyi мэ1ут şeklinde okursak ma1: su. 1ут: bir şeyin kenarında duran anlamlarına gelmektedir ki sahil şeridi halkı işçin kullanılmıştır diye düşünüyorum. Мот1э/Mot1e: sazlık, sulak arazilerdir. Bugün daha çok, wot1e şeklinde kullanılmaktadır. Wot1e psıt1e gibi. Nemli veya cıvık ortam ve hava için de kullanılmaktadır. Meot kelimesiyle ilgili Nisan 2014 tarihinde Jıneps Gazetesinde yayımlanan köşe yazımda, bu kelimeyle ilgili yaptığım tahlilin bir bölümünü aşağıya alıyorum:
“Arap yarımadasında bugünkü Umman Denizi kıyılarında, HADRAMOUT ve AHKAF Bölgelerinde yaşamışlardır. Hadre/Hodre: Diğer. Mout: Meot. Dolayısıyla Hadre Mout (Hadramut): Diğer Maot ifadesini, sonradan gelen AD toplumu kullanmıştır. Peki, Hadramout, ifadesini kullanan Mout’lar (Meotlar) nerede yaşamaktaydılar? Bu Mout’lar bugünkü Adygey – Maykop, Krasnodar bölgelerini içine alan Kuzey Kafkasya bölgesini yurt tutmuşlardı. Dolayısıyla sonradan gelen ikinci AD, İrem Bağlarıyla meşhur, yok olmuş olan ve Hz. Hûd’un peygamber olarak gönderildiği birinci AD’a, Diğer Mout anlamına gelen HADRAMOUT ifadesini kullanmıştır. Öyle ki MAOT: SU KENARINDA DURAN anlamına gelmektedir. Arapçadaki su anlamındaki ma’ ile Avrupa dillerinde deniz anlamına gelen mar, mer, meer, mare, meri vb. kelimeler hep aynı kökene dayanmaktadır. Tahlil edilmiş şekliyle söylersek Ma’ ut/ ма1 1от şeklinde okunur ki bu da “su kenarında duran” anlamına gelmektedir.”
Ancak Maykop yakınlarında 2012 yılında Gazpromun yaptığı gaz borularının döşenmesi çalışmaları sırasında tesadüfen bulunan yerleşkede çok ciddi anlamda mücevherat bulunmuştur: Ayna, altın ve gümüşten yapılma çeşitli el sanatları, at iskeletleri vs… Ayrıca altın ve elektron madenlerinden yapılma paralar kullanılmıştır. Bugün bile Adigecede para birimi “dışe” altın demektir. Maykop müzesinde her iki para örnekleri sergilenmektedir. Müzede sergilenen altın boğa heykeli ile Çorumda bulunan altn madeninden yapılma öküz heykelinin aynı oluşu, Maykop heykelinin, Anadolu’da bulunan aynı heykelden 1000 yıl daha eski olması da manidardır. Tav Aslan’ın ifadesine göre, Fransız arkeologlarla beş yıl birlikte çalışmışlar ve vardıkları sonuç budur. Hat kültürü Kuban-Terek’ten Mezopotomya’ya ve Anadolu’ya yayılmışlardır. Buda gösteriyor ki Adigelerin tarihi sanıldığının çok daha ötesindedir. Bunların dışında:
Abaşle: Abhaz boyları olarak bilinmesine rağmen Hatıkhoyların içinde bugün dahi BAŞILE olarak yaşamaktadırlar. Bir zamanlar köyümde meskûn idiler. Kelimenin başındaki A sesi ise artikeldir.
Makheler: Bugün Makedonları meydana getiren iki aileden birisi Makhe sülalesidir. Yine Hatıkhoyların içinde yaşamaktadırlar ve work olarak bilinmektedir. Diğeri ise Don halkıdır. Ancak Donlar erken dönemlerde asimile olmuşlardır.
Ayrıca Briçler, Dragunlar, Traklar, Keltler vs tabiri caizse Kuzey Kafkasya’nın bereketli ürünleridir.
Diğer kelimeleri ise henüz tahlil etmeyelim. Zira anlamlarının henüz net olduğu kanısında değilim. Bu toplumların başkalarıyla olan ilişkileri kadar kendi aralarında olan toplumsal ilişkilerini de iyi çalışmak gerekmektedir. Tahminimiz odur ki topluklar arasında üstünlük yarışı yapılmakta ve kendilerini yüceltecek isimleri seçip kullanmaktadır.
Kadim Kafkas toplumlarından günümüze ulaşan ilkel anlamda yapılan olimpik yarışmaların olduğunu, omuzdan, apuş arasından ve çekiç atma tarzı taş atıların yapıldığı, uzun atlama, yüksek atlama, koşu günümüze kadar yaşandığını biliyoruz. Ayrıca kama saplama yarışmalarının gençlere kadar yaygın olduğu, at yarışlarının ve cırıt oyunlarının düğünlerin vazgeçilmezi olduğu bilinmektedir. Aşık oynama oyununun yaygın olduğunu ve Nart söylencelerinde geniş yer tuttuğunu biliyoruz. Bunun Kafkaslarda hayvancılığın çok güçlü olduğunun bir işaretidir. Yapılan bu yarışmalar ise yerleşik toplumların yapacağı aktivitelerdir.
MÖ ilk bin yılları Kafkas toplumlarının güneşe dayalı takvim bildikleri bugünkü Adigece dil yapısı incelendiğinde de görülmektedir. Örneğin güneş kelimesi, Adigece Tı + Ğe kelimesiyle karşılanmaktadır. Anlamı ise Yılı veren demektir. Toplum yılın güneşe bağlı olarak meydana geldiğini tecrübeyle biliyordu. Muhtemelen yıl 17 aydan meydana geliyordu ve her ay ise 21 günden oluşuyordu. Haziran 21’inden sonra ise günlerin kısalmaya başlamasından sonra, kısalmadığı sanılan yedi veya sekiz gün eklendiğinde bugünkü 365 gün’e ulaşılmaktadır. Ayrıca hayvanların kürek kemiklerine bakılarak hava tahmini yapılabilmekteydi.
K. Kafkas halkları MÖ 2. Bin yılı sonlarında demiri kullanmışlar, ağaç ve çeşitli madenleri, demir, gümüş, altın, bronz, bakır vs. işlemişler. Tarım ve hayvancılıkta ileri gitmişler, arpa, buğday ve çeşitli tahıl ürünleri ve bağ bahçe işleri, sebze, meyve arıcılıkta ileri gitmişlerdir. Çeşitli iplik dokumacılığı ve keçe işçilikleri yapılmıştır. Kurutulmuş et ve balıkçılıkta bir hayli uzmanlaşmışlardı. Ayrıca seramik ve diğer çanak çömlek işçiliğinde uzmanlaşmışlardı.
Sonuç olarak üretken ve geniş bir kültüre sahip olan Meot ve diğer Kafkas toplumlar Hunlar ve diğer yağmacı toplumların bitmeyen saldırıları sonucu zayıflamışlar ve zamanla güçlerini yitirmişlerdir. Ancak Adigelerin ardılları olan bu toplumlar farklı isimler alarak devam etse de Adige ismi hiç değişmemiştir. Bugünde toplumumuz üst kimlik olan Adige kelimesini kullanmak yerine, boy ve kabile isimlerini önceleme mantığını ya da mantıksızlığını sürdürmektedir. En azından bazılarımız için böyledir.
1 Meot Toplulukları ve Eskiçağ Çerkes Halkının Oluşmaya başlaması. IV.Bölüm,Sayfa:131.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz