Süreli Yayınlarımız 16

0
609

Mart sayımızda kronolojik olarak aslında Birleşik Kafkasya dergisine değinmeliydim. Ancak 1964 yılında İstanbul’da yayına başlayan derginin ilk sayıları elimde yoktu. Özellikle ilk sayılar derginin amacı hakkında net bilgiler verir, onlara ulaşmam gerekiyordu. Açıklamıştım, ulaşabileceğim adreslerle irtibat kurmakta ağırdan alınca yani tembellik yapınca 1970 yılında yayına başlayan Kafkasya Kültürel Dergisini öne almış, telafi etmeye çalışacağımı da eklemiştim.
Birleşik Kafkasya dergisinin hemen tüm sayılarına ulaşmamda destek veren Şamil Vakfı’na, özelde Rengin Yurdakul’a, Mehmet ve Selman Beştoy kardeşlere teşekkür ederim.
İlk sayının çıkışı, Ağustos-Eylül-Ekim 1964. Derginin sahibi Yılmaz Nevruz, yazı işleri müdürü Mustafa Beştoy. Anlaşıldığı üzere üç ayda bir yayın hedeflenmiş. İlk yedi sayı böyle yayınlandıktan sonra ortak sayı olarak yayınlanan 8-9. sayılarda (Mayıs-Ekim 1966) yazı işleri müdürlüğünü Seyfi Şahin üstlenmiş.
Son sayıyine birleşik olarak (13-14-15) Ağustos-Ocak 1967-68 tarihini taşıyor.
Süleyman Yançatoral’a bırakalım sözü. Kafdağı Dergisinde 1987 yılında yayınlanan “Kuzey Kafkasya’ya İlişkin Süreli Yayınlar (1950-1980)” yazısından.

Ağustos 1964’te İstanbul’da üç aylık olarak yayın yaşamına başlayan derginin sahibi Yılmaz Nevruz, yazı işleri müdürü Mustafa Beştoy’dur. Belli başlı yazarları: Barasbi Baytugan, Yılmaz Nevruz, M.N. Beştoy, Ahmet Janbek Habjoka, M. Zihni Hızal, Alhas Fidarok, Rezzan Dinçer, Zübeyde Şhaplı, Kadircan Kaflı, Osman Çelik.
Derginin çıkış amacı “Hedefimiz” başlıklı yazıda şu şekilde açıklanmıştır. “20. yüzyılın üçüncü çeyreğini yarılamış bulunuyoruz. Pek çok esir milletler bağımsızlıklarını elde ettiler. Dünya Demokratik Batı Bloku ve Komünist Sovyet Bloku olmak üzere iki blokta toplanmış bulunuyor. Biz yayınlarda Sovyet mahkûmu Müslüman Türkler’in müşterek milli davalarına eğilmekle beraber, bilhassa Kafkasya milletlerinin milli menfaatleri ve davaları üzerinde duracağız. Tarih öncesi devirlerden beri burada yaşayan, bağımsızlıkları ve erkinlikleri uğrunda sayısız savaşlar yaparak milli varlıklarını ve istiklâl haklarını dünya efkârına defalarca kabul ettirmiş bulunan Kafkas Milletleri’nin milli iradelerini geniş halk kitlelerine duyurmak dergimizin başlıca amacıdır. Bu arada Kafkas milli tarihi, etnolojisi, harsı, töre ve gelenekleri, folkloru, coğrafyası konularında tetkiklerde bulunacağız.”
Dergi 1964-67 tarihleri arasındaki yayın yaşamında başlangıçta belirlenen amaçlar doğrultusunda yayın yapmıştır. 1917-1921 tarihleri arasında K. Kafkasya’da oluşan çeşitli siyasal çalkantılar içinde fiilen görev alıp, o günkü siyasal yapı içerisinde yaşama imkânı bulamayıp Kafkasya dışına çıkan veya çıkarılan bir grup kişinin gözlem ve görüşlerinin ağırlığındaki dergi, 1954 yılındaki Kafkas Mecmuasının siyasal çizgisinde yayınını sürdürmüştür.
Derginin çeşitli sayılarında Bağımsız Birleşik Kafkasya konusu çeşitli yönleriyle işlenirken, Sovyetler Birliği’nde oluşan siyasal yapı ağır bir şekilde eleştirilir ve aynı çizgide yayın yapan dergi ve kitaplar yoğun bir şekilde tanıtılır.
Dergide siyasi içerikli yazıların yanı sıra Kafkasya’nın tarihi, etnolojik yapısı, coğrafi yapısı, toplumsal yapısı çeşitli yönleriyle ele alınıp yazılır.
Aynı tarihlerde Ankara’da yayınlananı Kafkasya Kültürel Dergiden farklı bir yayın çizgisinde olan dergide günümüz Kafkasya sınırından söz edilmemesi dikkati çeken bir noktadır… Günümüzde değişip gelişen uluslararası ilişkiler dikkate alındığında, ele alınan bazı tarihsel olayların değerlendirilişinde, bazı katı tutumlara girildiği ileri sürülebilir. Hatta bu tutum bazı görüşlerce eleştirilebilir de. Tarihsel olayların yorumlanışı bu çalışmanın dışındadır. K. Kafkasya’ya ilişkin süreli yayınların ele alındığı bu çalışmada amaç, süreli yayınların siyasi ve kültürel görüşlerinin eleştirilmesi ve yorumlanması değildir. Çalışmada amaç, süreli yayınları gerçekçi bir şekilde ele alarak, siyasi ve kültürel çizgilerin ve aralarındaki farklılıkları tanıtmaktır.

Yançatoral’ın sözlerine ek olarak şunları sıralayabilirim.
Türkiye’nin kimliklere yönelik uygulamalarına dair herhangi bir eleştiri yok. Türkiye “Özvatan”, Kafkasya “Anavatan” olarak tanımlanıyor.
Yıl 1964. Dünya iki bloktur; Demokratik Batı Bloku, Komünist Sovyet Bloku. Kafkasyasömürgedir, yurttaşlar esirdir, esaretten kurtuluş Komünist Blokun yıkılışı ile gerçekleşebilecektir. Kuzey Kafkasya’nın bağımsızlığı esastır. Bu anlamı ile soğuk savaş yıllarının, o döneme denk düşen “esir milletler” yaklaşımı ve propagandası derginin genel çizgisinde belirleyicidir. Bilgi olarak “Esir Milletler Haftası”nın, Amerika Birleşik Devletleri Kongresi ve Senatosunda kabul edildikten sonra 17 Temmuz 1959 tarihinde yasalaşıp yürürlüğe girdiğini aktaralım.

Anti-Komünist çizgi altı kalınca çizilerek ifade edilmekte; Batı demokrat, Sovyet bloku sömürgeci olarak nitelendirilmektedir.

İslam yaklaşımı belirgindir. Hatta başyazı denebilecek bir yazı “Bismillah al-rahman al-rahim” ile başlamaktadır.

11 Mayıs Cumhuriyeti ve İmam Şamil öne çıkarılmakta, Hazar’dan Karadeniz’e Kuzey Kafkasya idealize edilmektedir.

İlk sayıda yayınlanan, Birleşik Kafkasya imzalı “Hedefimiz” yazısını veriyoruz.
Konunun meraklıları dergi hakkında daha net bilgi edinebilir. Bir sonraki sayıda başka yazılar yayınlamaya ve değerlendirmeye devam.

Birleşik KAFKASYA
Sayı: 1
Ağustos – Eylül – Ekim, 1964

Hedefimiz

Yirminci yüzyılın üçüncü çeyreğini de yarılamış bulunuyoruz. İhtiyar dünya­mız, içinde bulunduğumuz yüzyılda büyük sarsıntılar geçirdi. Bu süre zarfında pek çok esir milletler bağımsızlıklarını elde ettiler. Demokrasi kervanı da bir hayli yol aldı. Her geçen zaman, yeni ve müstakil bir devletin doğuşunu müjdeliyor. Diğer taraftan, dünya milletleri doğrudan veya dolayısıyla iki büyük blokta toplanmış bulunuyorlar: Demokratik Batı Bloku, Komünist Sovyet Bloku.
Demokratik Blok, esir milletlerin bağımsızlıkları yolunda, sömürgeci Komünist Blokla uzun vadeli, fakat esaslı ve köklü bir mücadeleye girişmiş bulunmaktadır. Zaferin ne tarafta kalacağını matematik bir gerçekle ifade etmek güç olmakla beraber, demokratik blokun eninde sonunda hedefe ulaşacağı gün gibi aşikârdır. Zira dünya siyasi tarihi, sömürgeci ve müstebit idarelerin ve rejimle­rin her defasında inkıraza uğradığı örnekleri ile doludur. Aynı vasıfları haiz Sovyetler diktatoryasının da, aynı mukadder akibete er-geç düçar olacağı muhakkaktır.
Komünist Blokun yahut diğer adıyla Sovyetlerin tahakkümü altında bulunan milletleri üç grupta toplamak mümkündür:
1)Nispeten bağımsız, fakat komünizm rejiminin pençesine düşmüş olan­lar: Kızıl Çin, Yugoslavya, Arnavutluk, Küba, vb.
2)Tampon sömürgeler: Polonya, Macaristan, Doğu Almanya, Romanya, Bulgaristan, Çekoslovakya, vb.
3)Mutlak sömürgeler: Türkistan, Kafkasya, Kırım, İdil – Ural, Ukrayna, Belo-Rusya, Estonya, Litvanya, vb.
Biz burada, Sovyet mahkûmu Müslüman – Türklerin müşterek milli davalarına eğilmekle beraber, bilhassa Kafkasya milletlerinin milli menfaatleri ve davaları üzerinde duracağız. Tarih öncesi devirlerden beri burada yaşayan, bağımsızlıkları ve erkinlikleri uğrunda sayısız savaşlar yaparak milli varlıklarını ve istiklâl haklarını dünya efkârına defalarca kabul ettirmiş bulunan Kafkas milletlerinin milli iradelerini, mümkün olduğu kadar geniş halk kütlelerine duyurmak, dergimizin başlıca gayesi olacaktır.
Sovyet boyunduruğu altında yaşamak bahtsızlığına uğrayan kardeşlerimiz­le bizler, yani anavatan Kafkasya’dan hür dünyaya ve bilhassa Türklüğün ye­gâne bağımsız kal’ası Türkiye’ye hicret ve iltica etmiş olanlar arasında, baha biçilmez bir yaşayış farkı vardır: Bizler hür dünyada ve hassaten özvatan Tür­kiye’de tam bir hürriyet ve serbestlik içerisinde yaşıyoruz.
Bu durumda, son derece önemli ve aynı nispette kutsal bir vazifenin hadimi olmak mevkiindeyiz: Bu kutsal vazife, atalarımızın şehit kanlarıyla takdis edil­miş mağdur vatan Kafkasya’nın istiklâli idealidir.
Şimdiye kadar, milli idealimizin savunuculuğunu, 1917-1921 istiklâl mücadelelerini tedvir eden ve o günleri bizzat yaşayan, sonra da Kafkasya’nın Bol­şevikler tarafından zorla işgal edilmesi üzerine hür dünyaya iltica etmek zorun­da kalan mücahit önderlerimiz, büyük bir sebat ve iktidarla yapageldiler. Ne var ki, son yıllarda cephemiz büyük kayıplar verdi, yukarıda sözü geçen müca­hit önderlerimizden çoğu öte dünyaya intikal ettiler.
Bugünkü durumda milli dâvamızın yürütülmesi işi, muhacir Kafkaslıların ahfadı olan bizlerin omuzlarına yüklenmiş bulunmaktadır. Bu bakımdan, dava­mızın önemini ve hassasiyetini derinden duymuş ve idrak etmiş geniş bir kadro­ya ihtiyacımız vardır. Ancak bu şekildedir ki, esir yurttaşlarımızın seslerini dünya efkârına, lâyık olduğu veçhile duyurmak imkânını bulacağız. Özvatanımız Türkiye’nin varlığı, milli davamızın mutlu geleceği için bir teminattır. Bi­zi büyük ümitlere sevkeden diğer bir husus da, yukarıda (mutlak mevcudiyeti­ni) arzuladığımız şuurlu ve kültürlü kadronun yetişmiş olmasıdır.
Bu arada, dergimizin yapmayı tasarladığı bazı hususları da kısaca özetle­mek istiyoruz: Kafkas milli tarihi, etnolojisi, harsı, töre ve gelenekleri, folklo­ru, tabi coğrafyası, yer altı ve yer üstü zenginlikleri… hakkında gücümüzün yettiği kadar tetkiklerde bulunmak ve bu tetkiklerin verimlerini okuyucularımı­za sunmak…
Bu ilk sayımızda bütün gayretlerimize rağmen kaliteli bir muhteviyatla karşınıza çıkamadığımızı biliyoruz. Hatalarımızın ve eksikliklerimizin olduğu da bir gerçektir. Ancak bunu, okuyucularımızın, halis niyetlerimizi göz önünde bulundurarak müsamaha ile karşılayacaklarını ümidediyoruz. Elimizde geniş imkânlarımız yok, fakat derin bir imanımız var. Ecdadımızın akıllara durgun­luk veren şanlı hürriyet mücadeleleri ve Kazavat meydanlarında ebedileşen şe­hit ruhları ile büyük Allah’a ve istikbale olan derin inancımız bize muhtaç ol­duğumuz kuvvet ve kudreti veriyor. Yazımıza, Büyük Şamil’in bütün esir mil­letlere rehber olacak değerdeki şu güzel sözleriyle son vermek istiyoruz: “Vatan’ın hürriyetine, saadetine, refahına ve servetine göz dikenlere ve el uzatanla­ra aman vermeyiniz. Sizi kovdukları ve geri sürdükleri bir karış yurt toprağı­nı düşman elinde bırakmayınız. Onları daima geldikleri yerlere sürünüz.”

Birleşik Kafkasya

Müstebit: Zorba
İnkıraz: Batma, dağılma, çöküş, yok olma, son bulma
Düçar: Uğramış, yakalanmış, tutulmuş
Erkinlik: Erkin olma durumu, serbestlik
Efkâr: Düşünceler, fikirler
Hadim: Hizmet eden
Tedvir: Yönetme, çekip çevirme
Ahfad: Erkek torunlar
Halis: Katışık olmayan, katışıksız, saf

Sayı: 1

İçindekiler
-Hedefimiz – Birleşik Kafkasya
-Esir Milletler – Kadircan Kaflı
-“Birleşik Kafkasya”nın Yayınlanması Münasebetiyle –
Yaşar Bir (Kafkas Kültür Derneği Başkanı)
-Ben mi ne istiyorum? – Şiir – M. Korkut
-1858-1865 yıllarında Kuzey Kafkasyalıların Türkiye’ye göçleri –
Barasbi Baytugan
-Şimali Kafkasya’nın İstiklâli – Mustafa Zihni Hızaloğlu
-Benim Türküm – Şiir – Elmas Yıldırım
-XIX. Asırda Kuzey Kafkasya ve İngiltere – A. Canbek Havjoko
-Gözal Fargana – Şiir – Çolpan
-Kuruluşunun 46. Yılında Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti –
Yılmaz Nevruz Karaçaylı
-Jenositin 20 yıllığı dolayısıyla – Ali Mirza
-Kafkasya ve Kafkasyalılar – M. N. Beştoy
-Adige – Hikâye – Svatopulk Çeh
-Unuttuğumuz İnsanlar – Şiir – Yavuz Bülent Bakiler
-Esir Milletler Haftası – TKAE (Türk Kültüründen – Temmuz 1964)
-Kazavat Cır – Şiir
-Abrek – Hikâye – Zübeyde Şhapli
-Ali Han Kantemir (1886-1963) – Haydar Bammat
-Mustafa Zihni Hızal (1919-1964) – Birleşik Kafkasya –
Münih 1964’ten
-Yeni Neşriyat – Obyedineny Kavkaz (Birleşik Kafkasya)
-Yolumuz – Y. N. Karaçaylı
-Türk Kültürü Dergisinden
-Bibliyografya – Kuzey Kafkasya (Hürriyet ve İstiklâl Davası) –
Y. N. Karaçaylı
-Muhtelif Haberler

Önceki İçerikKöln Uluslararası Çerkes Kültür Festivali
Sonraki İçerikAtı alan demokrasiye sürsün
Yaşar Güven
1958’de, Düzce Köprübaşı Ömer Efendi Köyü’nde doğdu. 1980 yılında İTÜ Gemi İnşaat ve Deniz Bilimleri Fakültesi’nden mezun oldu. Üyesi olduğu Gemi Mühendisleri Odası’nın (GMO) 50. yıl ve İstanbul Kafkas Kültür Derneği’nin (İKKD) 60. yıl Andaç çalışmalarının editörlüğünü yaptı. Her iki kurumun yönetim kurullarında görev aldı. Kurucusu olduğu firmada iş yaşamı devam ediyor. 2005 yılı aralık ayında yayın hayatına başlayan Jıneps gazetesinin kurulduğu tarihten itibaren yayın kurulu üyesi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz