Değerli okurlarımız,
Ahmet Cevat Benk’in hazırladığı bu araştırma dosyasında; Türkiye’de yaşayan Çerkeslerin yerleşimleri, tarihçeleri, nüfusları, ekonomileri, asimilasyon karşısındaki kayıpları gibi bilgiler paylaşılıyor.
Sizler de yaşadığınız bölgelerden ya da başka illerden bu konuyla ilgili arşiv bilgilerini ulaştırarak katkıda bulunabilirsiniz.
ahmetcevatbenk@gmail.com
Tarihçe
1877-78 Osmanlı-Rus savaşından sonra Rusların Don Kazaklarını yerleştirmek amacıyla Kuban Oblastı’nda Çerkeslere ait arazilere el koymaya kalkışması, özellikle Krasnodar, Maykop ve Labinsk bölgelerinde yaşayan Çerkesleri rahatsız etmiş ve Kuban havzasında yaşayan 24.000 Çerkes ailesi (95.000 nüfus) Osmanlı topraklarına göç izni için başvuruda bulunmuştu. Fakat süreç içinde 86.000 kişi göçten vazgeçmiş, göç etmekte kararlı olan 9.000 Çerkes ise pasaportlarını alarak gerekli hazırlıkları yapmışlardı.
22 Kasım 1890 tarihinde İstanbul’a gidebilmek için aileler birer ikişer Novorossisk Limanı’na inmiş, 4 vapurla yola çıkmışlardı. 4 vapurdan biri Çanakkale’de nakil yapıldıktan sonra iki gemi Adana’nın Cebelibereket sancağına, diğer iki gemi ise Antalya vilayetine yerleştirilecek yolcularıyla Akdeniz’e gönderilmişti.
Antalya’ya gelen iki vapur, aralık ayında sorunsuz olarak Çerkes muhacirleri limana indirmişti. Adana yolcuları için giden gemilerden ilki Mersin Limanı’na girdikten sonra iskân edilecek bölgede kolera ve sıtma salgınının bulunduğu haberi üzerine, son gemi de göçmenleri filikalarla Taşucu’na indirmişti. Bu gemide 2.335 göçmen vardı. Bu göçmenler de yönlerini Antalya’ya çevirerek Silifke’ye doğru yönelmişlerdi.
Yenilerle birlikte Antalya’da yoğun bir göçmen sayısı oluşmuştu. Çerkes muhacirler Antalya’da Giritliler Mahallesi olarak bilinen bugünkü Şarampol semtinde iki hana yerleştirildiler. Han için aylık 3.250 kuruş kira ödendi. Kalanlar için 400 çadır temin edildi.
Geçici iskân sağlandıktan sonra kalıcı iskân için Antalya’nın sahil bölgelerinde birçok yer önerildi. Ancak Çerkes muhacirler bu yerleri kabul etmeyince Konya’ya yerleştirme konusunda anlaşma sağlandı.
Çerkeslerin bir bölümü de o dönemde Konya’ya bağlı olan şimdiki Aksaray iline gönderildi. (Bknz. COA. DH MKT. 1679-119 s. 13.04.1307 tarihli yazı).
Aksaray’a gönderilen Çerkeslerin yerleştirilmeleri için konutlar inşa edildiği, bedelinin devlet tarafından karşılandığı Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri’ndeki DH MKT H.19.02.1318 tarihli yazıdan anlaşılmaktadır. Şehir merkezine yapılan evlerin bulunduğu mahalleye H.17.01.1310 tarih ve 1310M-21 sayılı yazı ile padişahın ismi verilmişti. Mahalle halen Hamidiye olarak anılmaktadır.
Bölgeye yerleştirilen Çerkeslerin tamamı Abzeh Çerkeslerinden oluşmaktadır.
Coğrafya
Aksaray ili, başkent Ankara’ya 229 km mesafede, güneydoğu yönünde; Konya’nın kuzeydoğusunda, Nevşehir ilinin güneybatısında, Niğde ilinin ise kuzeybatısında, coğrafi olarak İç Anadolu Bölgesi’nde bir ildir. Bölge coğrafyası düz ova şeklindedir.
Kültür
Aksaray Çerkeslerinin tamamı asimile olmuş Çerkeslerdir. Dili bilen Çerkes hiç kalmamıştır.
Yaşlı yerleşiklerin anlatımlarına göre Aksaray Çerkesleri düğünleri yaparken mahallenin iki tarafını kapatır, düğün alanına yabancı almazlarmış. Düğünü görebilecek bir pozisyona sızabilen yerli kişi şanslı sayılırmış. Mahallenin kentin tam merkezinde bulunması, isminin padişahın adıyla zikredilir olması semtin değerini artırmış. Zaman içinde nüfusun yarısından fazlası ev ve dükkânlarını satarak büyük şehirlere yerleşmiş.
Son zamanlarda Aksaray, yabancı yatırımcıların tercih ettiği bir il olmuş. Mercedes, Brissa, LC Waikiki ve Sütaş gibi büyük yatırımlar gelmiş. Bu nedenle mahallenin değeri daha da artmış. Mahalleye girdiğinizde insanlar Çerkes olduklarını biliyorlar, bunu ifade de ediyorlar, ancak kültüre dair yaşam tarzlarını tamamen yitirmişler. Sülale adlarını bilmiyorlar.