Şı Xabze*

0
1187
Çerkes ve at, kış ve kar gibi birbirini tamamlayan iki sözcük. Kaf dağının bu küçük halkını dünya tarihine geçiren biraz da onların atla olan ilişkileridir.
Yaşamın güç olduğu Kafkas coğrafyasında at hem yerli halkların günlük yaşamının bir parçası, hem sadık dostu, hem de koruyucusu olmuştur. Bölgede bulunan en eski tarihsel kalıntılar at figürleridir. El sanatının ilk ürünlerinde at motifi görülür. Karadeniz’in kuzeyinde Dinyeper Nehri üzerindeki Srednij Stog adıyla bilinen yerleşim yerinde yapılan kazılarda MÖ. 4 binlerden kalma terbiye edilmiş atlara ait kemikler bulunduğuna göre atın ilk kez bu bölgelerde evcilleştirildiği görüşü daha bilimseldir.
Bu noktada atın Orta Asya’da evcilleştirildiği iddiasının gerçeği yansıtmadığı düşünülebilir. Çünkü henüz Asyalı kavimler yaşam alanları dışına taşmaya başlamadan önce Hitit’te, eski Mısır’da savaş arabalarında kullanılmış, Hazar steplerinden inen atlılar Ön Asya’da görünür olmuştu.
Tarih sürecinde özellikle Mısır ve Osmanlı’da Çerkesler’in paralı askerler olarak karşımıza çıkmasının nedenlerinden biri onların binicilik ve at terbiyeciliği konusundaki ustalığıdır. Bu yönleriyle Çerkesler at ayağının ulaşabildiği her yere gitmiş, siyasi veya sosyal etkiler bırakmıştır. Onların bu serüvenlerine çeşitli tarihi kayıtlarda rastlamak mümkündür. Evliya Çelebi seyahatnamesinin Balkanlar bölümünde Belgrat şehri içerisinde şehit olan bir Çerkes’in atının sahibini katledenlerle mücadele etmesi ve onun mezarının yanında ölmesi çarpıcı bir şekilde anlatılır.
Yine Urfalı Nabi’nin Hayriye adlı eserinde haksızlığa uğrayan her Çerkes’in atına atlayıp kılıç kuşandığı şiirle ifade edilir. Bunun yanında at koşumları da Çerkesler’e özgü şekillerde karşımıza çıkar. Gerek farklı at cinslerinin Togma adı verilen törensel bazı ritüellerle çaprazlaştırılması sonucu ortaya çıkan savaşa ve uzun yolculuğa en elverişli cinsinin elde edilmesi çalışmaları, gerek at ve binici ilişkisindeki özgün hareketler bölge insanındaki at sevdasının yansımalarıdır. Bu bakımdan at sözcüğü Çerkes dilinin en sık kullanılan harfleriyle ifade edilir olmuştur. “Ş” sesi Çerkes dilinin iskeletini oluşturan seslerden biridir ve bu dile özgü damak ve dil seslerine bürünerek karşımıza çıkar.
Atın dilinden en iyi kendilerinin anladığını düşündükleri için at hırsızlığı da bir dereceye kadar kabul edilir görülmüştür ki, bunun nedeni savaşlarda bu hayvanın taşıdığı önemden kaynaklansa gerek. Sürgünde de uzun süre üretici olamayan göçmenler bildikleri en büyük iyi iş olan atçılığı burada da sürdürmek için at hırsızlığı yapmak zorunda kalmışlardır. O günlerden kalan anılar günümüzde espri nedeni olarak anlatılmakta.
Çerkes sözlü anlatım geleneği ata dair araçlar, sözler, deyimler, şakalar, at çeşitleri, at anlatılarıyla doludur. Dün olduğu gibi bugün de anavatandakiler ve yeryüzünün her bir yanına dağılmış olanlar için bir tutkudur, ilgidir at. Bilinen manada sosyal hayatı düzenleyen sözlü kurallar bütünü olmanın ötesinde anlam ve fonksiyonları bulunan Xabze, Çerkes’in atla olan ilişkisini de kurallara bağlamıştır. Çerkes ata nasıl biner, nasıl iner, attan düşerse ne olur, eğer nasıl kullanılır, kamçı ne şekilde tutulur…? Bunların hepsi bir takım kurallarla çerçevesi çizilmiş konulardır. Öncelikle Kafkas at cinsinin ayrımı üzerinde durmak gerek.
Dünyadaki tüm at ırkları eski çağlarda sürüler halinde doğada yaşayan yabani atların evcilleştirilmesi yoluyla elde edilmiştir. Doğal olarak farklı coğrafyalarda mutasyonlar geçirerek birbirinden ayırt edici özellikler kazanan at ırkının ağır kanlılar ve sıcak kanlılar olarak ikiye ayrılması alışılagelmiş bir sınıflandırmadır.
Kafkasyalılar tarafından kullanılan atların atası Tarpan (equus gmelini) adı verilen ve Kafkasya’nın kuzeyindeki düzlüklerde yaşayan at cinsidir. Sıcakkanlı doğu atlarının kanını taşımakla birlikte dağlar arasındaki düzlüklerde dolaşan yılkıların Arap ve Anadolu atlarına göre daha az kırma olduğu taşıdığı ayırt edici özelliklerden anlaşılır. Çerkes atları küçük cüsseleri, ince ayakları, çeviklikleri ve uzun yola dayanıklılıklarının yanında hastalıklara karşı zayıf olmasıyla da saf kanlığını ispat eder. Bu at cinsine Çerkesler Şagdiy veya Huare (saf kan Kabardey atı) adını verir. Kafkasya’ya giren işgalci güçlere karşı verilen savaşlarda yerli halkın direnişinin temel dinamiklerinden biri bu at cinsinin dayanıklılığıdır. Çerkesler’i sürgün yıllarında Kafkasya’dan Mısır’a, Ürdün’e kadar uzanan yollarda sırtında taşıyan da bu attır.
Ata dair xabze kurallarından bazıları şunlardır:
Genel olarak Çerkes ata sağdan biner sağdan iner. Binicinin soldan inmesi kötü bir haber geldiğini düşündürür. Eğer üzerinde duruş dik olmalıdır. Dizgin tay derisindendir ve iki elle tutulmaz. Sol elle dizgin hâkimiyeti sağlanır, sağ elde kamçı bulundurulur. Kamçı gümüş sap, deri kırbaç ve manda derisinden çınttuhempe adı verilen şaklayıcı parçadan oluşur. Yüzük parmağı kamçı bağına geçirilerek elden düşmesine izin verilmez. Veya kamçı sapındaki bağ bileğe geçirilir.
Yaşlılar kamçıyı sağ elde tutup kırbaç kısmını atın boynunun sol tarafına aşırabilirler. Kamçıyı sarkıtmak yakışıksız görülür. Binici atın yanında kamçıyı toplu tutmaya, kırbaç kısmını ata göstermemeye dikkat eder.
Kamçı ile ata hızlı vurmak boyun ve kuyruk civarını kamçılamak hoş karşılanmaz. Kadınların ve yaşlıların yanında ata hızlı vurmak ayıptır. Ayrıca Çerkes kamçının küçük bir hareketiyle atın binicinin isteğini anlamasını istediği için atı kamçı darbesine alıştırmaz.
İki atlı karşılaştığında eyerlerinden hafifçe doğrularak birbirlerini selamlarlar. Atlı, kendisini karşılamak üzere bekleyenlere direkt karşıdan yaklaşamaz, kalabalığın sol tarafından yaklaşır ve onları sağa alır. Topluluğa karşı at oynatmak, koşturmak, kamçılamak ayıp görülür. Hele kadınlara atla yaklaşılmaz, yanlarından hızlı geçilemez. Bir gencin yaşlıların yaya olduğu yerde atla yanlarından geçmesi de yemux** olarak değerlendirilir. Atlılardan kendisine saygı gösterilen kişi sağ tarafta durur.
At koşumları da Çerkesler’de özgünlük sergiler. Çerkes eyerinin (uane) ön ve arkası iki çıkmalıdır ve bu yönüyle Asya ve Avrupa eyerlerinden farklıdır. Bu özellik binicinin at üzerinde sabit kalmasını sağlar. Eğer iskeleti sağlam olması açısından dişbudak, çam gibi sert tahtalardan yapılır. Ön ve arka çıkmaları arasına siyah veya kahverengi sahtiyan kaplanır. Eğerin içi keçeleşmemesi için at yelesi veya geyik kılı ile doldurulur. Dikiş tay derisinden sicimle yapılır. Bağlar da aynı şekilde tay derisi sicimleridir. Eğerin altına mutlaka Şışetl adı verilen işlemeli örtü örtülür ve atın belini eğerin incitmesi önlenir. Eğer üzeri metal işlemelerle kaplı deri bağlarla atın göğsüne bağlanır. Eğer kaşları arasındaki bir başka bağ da yamçının bağlanması için kullanılır. Üzengi (tlerığ) eğerden sarkıtılır ve sadece ayak uçları girecek şekilde küçük yapılır. Ayağın tamamının girmesi binicinin hareket serbestisini azaltır ve düşmesi durumunda sürüklenir düşüncesiyle üzengi küçük yapılır. Mahmuz çoğunlukla kullanılmaz. Koşu ve savaş atlarında Şıhueu adı verilen gem kullanılır ve atın damaklarından geçirilir.
Huare (yağız at), Brul (kestane rengi), Ptseğopl (doru) at cinsleri gözde tutulur, Pehu adı verilen sakar alacalı at makbul görülmez. Misafir olarak gelen atlı konuk olacağı hanenin girişine kadar atla gelemez. Kamçıyı evin giriş kapısının açılma yönündeki askıya asar. Şayet kamçının ucu kapıya yönelik asılırsa bu misafirin kalıcı olmadığı anlamına gelir. Kamçının sapı kapıya yönelikse misafir kalıcıdır. Ev sahibi hazırlık yapmalıdır. Ayrılırken atın arkasını ev sahibine çevrilmez. At bir iki adım geri hareket ettirilir ve ağır hareketlerle uzaklaşılır.
Modern çağın insan yaşamından alıp çıkardığı önemli güzelliklerden biri olan at hala Çerkes halkı için önemini korumaktadır. Çerkes halkının hareketli ve hüzünlü tarihinin canlı bir şahididir at. Hala en çok Çerkes’e yakışır at. Onu sırtına aldığı zaman taçlanır, hızlanır. Savaş meydanlarında olmasa da hipodromlarda birlikteler, haralarda birlikteler, at yarışı kuponlarında birlikteler. Kısacası Çerkes ve at ikilisi birlikteliğini modern boyutlara taşıyıp sürdürmektedir.
*At Xabzesi
**Kınanacak bir hareket/davranış

Sayı: 2011 10