Toplum Önderleri Koruma Altına Alınmalı

0
439

Şu günlerde Kafkasya’dan, Kabardey-Balkarya ve Adigey’den kötü kokular ve haberler geliyor. Kabardey ve Adige sivil toplum örgütleri önderlerine eşzamanlı saldırılar yöneltilmiş bulunuyor. Kabardey-Balkarya’daki faşist saldırılara ek olarak, Adigey Cumhuriyeti ‘Çerkes Kongresi’ Başkanı BERZEG Murat’ın evine de molotof kokteyli ile saldırılmış.

Değişik internet sitelerinden verilen ve birbiriyle örtüşen haberlere göre, Kabardey-Balkarya’da sivil toplum örgütü ‘Xase’ (Khase;Halk derneği) Başkanı YAĞAN İbrahim‘Gençlik Forumu’ Başkanı ve ‘Xase’ Koordinatörü ŞIHO Zamir ile Kabardey ‘Çerkes Kongresi’ Başkanı K’EŞ Ruslan, eş zamanlı saldırılara uğramış bulunuyorlar, Yağan İbrahim’in feci şekilde dövüldüğü, günlerdir hastaneden taburcu edilemediği bildiriliyor.

Anlaşılan, Kabardey’de ‘sivilmuhalefeti sindirme işi’, 1980 yılı öncesi Türkiyesinin Türk “tosuncukları” benzeri “besili çocuklara” (щ1элэ гъэшхагъэхэ) havale edilmiş olmalı! Ancak “besili çocukların” çözüm olamayacağı da unutulmamalı.

Kabardey ve Adigey toplum sözcüleri, yerel yöneticileri Adigelerin ulusal sorunlarıyla ilgilenmeme, Ruslaşma politikalarına çanak tutma ve işbirlikçi olma gibi gerekçelerle suçluyorlardı. Adige ve Kabardey-Balkar Cumhuriyetlerinde okullarda Adigece eğitimin tek bir seçmeli derse indirilmesi, asimilasyon ve Adigece televizyon yayınının da haftada 5 güne ve günde de 10 dakika Adigece yayınla sınırlanması eleştiriliyordu.

Ayrıca bir oldu bitti kararla dağ çayırları bazı Balkar köylülerine bırakılıyor, durum kamuoyundan ve Kabardey köylülerden saklanmak isteniyordu. Bu nedenle 5 Kabardey sivil toplum örgütü Kasım ayında, Nalçik’te bir mitingle durumu protesto ediyor, Devlet Başkanı KANOKO Arsen de parlamento’dan çıkan kararı, bir daha görüşülmesi için parlamentoya geri gönderiyordu.

Yağan İbrahim, saldırıların arkasında Kabardey-Balkarya üst yönetiminin bulunduğunu söylüyor. Ağır bir iddia.

Peki, Berzeg Murat’a Maykop’ta yapılan saldırıya da ne demeli? Birileri barışçı Adigey’i de karıştırmak istiyor olmalı.

Tezgahlar başka ‘dükkan sahipleri’ tarafından kurulmuş da olabilir. Durum açıklığa kavuşturulmalıdır, aksi takdirde, sorumluluk yöneticilerin üzerinde kalacak, bu insanlar, resmi yöneticiler birer tiran konumuna düşebilecekler ve lanetlenebileceklerdir.

Onurlu insanlar böylesine töhmetler altına girmemelidirler.

Bu bakımdan resmi liderler, saldırılarla bir ilişkilerinin bulunmadığını kanıtlamakla yükümlüdürler. En azından ve etik anlamda buna gereklilik vardır. Aksi takdirde bu kişiler töhmet altında kalır ve giderek de biterler. Gözler onların üzerinde olacaktır.

(Yazarın bir makalesinden alınmış bölümdür.) 

 

Sayı : 2009 12